Askerlik Borçlanması Gider Olarak Düşülebilir mi?
Askerlik Borçlanması Gider Olarak Düşülebilir mi?
Askerlik borçlanması, er/erbaş olarak silah altında veya yedek subay okulunda geçen hizmet sürelerinin kanundaki şartlara uygun olarak borçlanılmak suretiyle sigortalılık ve/veya fiili hizmet süresine eklenmesidir.
Askerlik borçlanması talebi sigortalının kendisi tarafından yapılacağı gibi ölümü halinde hak sahipleri eş ve çocukları tarafından da yapılabilir.
SSK’ya tabi sigortalıların askerlik borçlanmasına ilişkin hükümler, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 60. maddesinde düzenlenmiştir.
Bu Kanun’a göre sigortalı olarak tescil edilmiş bulunanların, er olarak silah altında veya Yedek Subay Okulu’nda geçen sürelerinin tamamı veya bir kısmı, kendilerinin veya hak sahiplerinin yazılı talepte bulunmaları halinde altı ay içinde ödemeleri şartı ile borçlandırılır, altı ay içinde primi ödenmeyen borçlanma süreleri hizmetten sayılmaz.
Aynı Kanunu’nun 63. maddesinde;
“Ücretin gerçek ve safi değeri işveren tarafından verilen para ve ayınlarla sağlanan menfaatler toplamından aşağıdaki indirimler yapıldıktan sonra kalan miktardır.” açıklaması yapılmıştır.
Mezkûr kanunun 63.maddenin 2. bendinde ise;
“Kanunla kurulan emekli sandıkları ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20’nci maddesinde belirtilen sandıklara ödenen aidat ve primlerin” ücretlilerin gelir vergisi matrahından indirilmesini uygun görmüştür.
İlgili kanun maddesinin yanı sıra, 08.03.1973 günlü Resmi Gazete’de yayınlanan 111 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nde konuya ilişkin açıklamalar yapılmıştır.
Buna göre;
Belli şartları taşıyan kimselerin sosyal güvenliklerini sağlamak amacıyla, kanunla kurulan ve tüzel kişiliği haiz Emekli Sandıkları ve Sosyal Sigorta Kurumları’na, ödenen paralara aidat ve prim denilmekte ve bunlar 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 63’üncü maddesindeki şartlarla, ücretin gerçek safi tutarının hesabında, gider olarak indirilmektedir.
Emekli Sandığı ve Sosyal Sigorta Kurumları’ndan, kanunla kurulmuş olanların üyelerine çeşitli kanunlarla, daha önceki dönemlerde ödenmemiş bulunan aidat veya primleri borçlanma suretiyle ödeme ve dolayısıyla emekliliğe esas alınacak hizmet sürelerini uzatabilme hakkı tanınmaktadır. Bunun için, kanunlarla belli edilen koşullar altında borçlanılan aidat ve primlerin, üyelerce ödenmesi zorunludur.
Askerlik borçlanması, er/erbaş olarak silah altında veya yedek subay okulunda geçen hizmet sürelerinin kanundaki şartlara uygun olarak borçlanılmak suretiyle sigortalılık ve/veya fiili hizmet süresine eklenmesidir.
Ücretlilerin askerlik hizmet borçlanması nedeni ile ödedikleri bedellerin vergi matrahından düşülebilmesine ilişkin olarak 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 63/2 maddesinde ve 111 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nde açıklamalar yapılmıştır.
Askerlik hizmet borçlanma bedelleri, Gelir Vergisi Kanunu’nun 63/2 maddesinde sayılan aidat ve primler niteliğindedir ve bunların da ücretin gerçek safi tutarının hesaplanması sırasında gider olarak indirilmesi mümkündür.
Yukarıda aktarılan hususlar çerçevesinde;
Ücretten kesilmek suretiyle ödenen borçlanma aidat ve primlerinin miktarına ve nispetine bakılmaksızın, kesildiği aya ait gelir vergisi matrahının tespitinde gider olarak nazara alınması,
Bunun yanında aidat toptan ödenmişse, ödenen tutara ulaşılıncaya kadar bu miktarın ücretlerin, vergiye tâbi tutarından indirilmesi gerekmektedir.
Sonuç olarak, ücretlilerin askerlik hizmet borçlanması nedeni ile ödedikleri bedelin minimum %15’inin (gelir vergisi tarifesi uyarınca), vergi matrahından indirilmesi şartıyla devlet tarafından finanse edildiği değerlendirilebilir.